CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin hiçbir şekilde güvensizlik ve huzursuzluk ortamına sürüklenmesine asla izin vermedik, vermeyeceğiz. Son 21 yıldır olduğu gibi terör örgütleriyle, suç örgütleriyle uğraşıyoruz. Ağlar, çeteler, şehir eşkiyaları ve milletimizin canına, malına kasteden tüm alçaklar.” “Mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Dün yaşanan olayın ardından farklı kanallardan geçmiş olsun dileklerini ileten tüm siyasi parti liderlerine bu vesileyle teşekkür ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri kapsamında Tekirdağ’da miting düzenledi. Tarihi Valilik Binası Meydanı’nda düzenlenen mitingde halka seslenen Erdoğan, selam ve sevgilerini dile getirerek, Tekirdağ’ın bugün daha da güzel olduğunu belirterek, “Tekirdağ gözbebeğimiz. Biz Tekirdağ’a o kadar bağlı değiliz. 3 Kasım 2022 1991 yılından bu yana Tekirdağ’ın tercihi ne olursa olsun, Tekirdağ’ı hiçbir zaman kaderine terk etmedik, her fırsatta Tekirdağ’ın konuğu olduk.Partimizin kutlamaları vesilesiyle sık sık şehrimize geldik. kongrelerde, açılış törenlerinde veya mitinglerde sizleri özledik. En son 8 ay önce Tekirdağlı kardeşlerimizle bir aradaydık. 14-28 Mayıs seçimlerinde dileğimiz Tekirdağ’ı Cumhur İttifakının renklerine boyamaktı ama ne yazık ki Bu dileğimiz gerçekleşmedi.Biz en iyisini umuyoruz, yani Tekirdağlı kardeşlerimize kendimizi ve projelerimizi tam olarak anlatamadık.Bu da Tekirdağlı kardeşlerimize kendimizi ve projelerimizi tam olarak anlatamadığımız anlamına geliyor. “Onları ikna etmekte yetersiz kaldık. İnşallah 31 Mart yerel yönetim seçimlerinde bu eksikliğimizi gidermeye hazır mıyız? Bunun için önümüzde 50 günümüz var, bu 50 günü iyi değerlendirmemiz lazım.” Eksik varsa düzelteceğiz, sıkıntı varsa çözeceğiz, halkımıza ulaşmada engeller varsa mutlaka aşacağız. “Daha nice Tekirdağlı kardeşlerimizin gönlüne girmenin yollarını arayacağız ama hiçbir durumda milletimizi tercihlerinden dolayı yargılamayacağız, milletimize asla saygısızlık etmeyeceğiz” dedi.
‘SEN OYUNUZU VERECEKSİNİZ’ diyen kibirli bir dil OLAMAZ
Birleştirici bir anlayışla siyaset yaptıklarını belirten Erdoğan, “Biz de muhalefet gibi, oy tercihinden dolayı seçmenlerde değil sürekli olarak hata, kusur ve kusuru kendimizde arıyoruz. Bize oy versinler ya da vermesinler, Sandığa giden, özgür iradesini ortaya koyan, verdiği oyla demokrasimizin gücüne güç katan her vatandaşımıza minnettarız.” Başımızın üstünde bir yeri var. Seçmenler hangi siyasi partiye mensup olursa olsun bizim velinimetimizdir. Bizi, partimizi ve ittifakımızı rakiplerimizden ayıran temel özelliğimiz budur. Vatandaşa ‘Sokağa çıkıp oy kullanacaksınız’ diye CHP gibi kibirli bir dil kullanamayız. Onlara ‘makarnacı’, ‘kömür madenci’, ‘karnını kaşıyan adam’ gibi etiketler koymakta bir aşağılama olmaz. Depremzedelere hakaret edemeyiz, oy verilmedi diye gece yarısı mağdurları dışarı atamayız. Biz CHP’li belediye başkanları gibi ‘oy yoksa hizmet de yok’ demiyoruz. “Meselenin trajikomik tarafı CHP’nin sadece oy vermeyenlere değil, yüksek oy kullanan il ve ilçelerimize bile hizmet etmemesidir” diyerek milleti açıkça tehdit etmek mümkün değil. Beceriksizlik, beceriksizlik ve ideolojik bağnazlık onları o kadar ele geçirmiş ki, nereye dönseler orası kurumuş, çökmüş, çürümüş gibi görünüyor. CHP’nin yönettiği illerimizde vatandaşlarımız bırakın vizyoner projelerle buluşmayı, klasik belediyecilik hizmetlerini almakta bile zorluk yaşıyor. Hayal edebilirsiniz? “Millet görevi, yetkiyi, fırsatı vermiş ama bunlar oluyor da temel atmamakla, asfalt atmamakla, yol yapmamakla övünebiliyorlar” dedi.
‘VATANDAŞI BİR KEZ ELEŞTİRMEDİLER’
Erdoğan, muhalefetin 14-28 Mayıs seçim sürecinde ve sonrasında depremzedelere saldırmaktan çekinmediğini belirterek, “Hatırladıkça onlar adına utandığımız depremzedelerimize hakaret etmekten çekinmediler. Bugün bile onları. Ama bir kez bile kendilerini hesaba katmadılar. Bir kez bile egolarını ayaklar altına alıp vatandaşı eleştirmediler.” Yapmadılar. İnsanları parmaklarınızla işaret etmeden önce aynanın karşısına geçin ve şunu sorun: ‘Acaba nerede yanlış yapıyoruz?’ Bu soruyu kendilerine sormadılar. Bir günah keçisi bulup hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler. Son seçim yenilgisinde tüm suçu ’13’üncü cumhurbaşkanımız’ diyerek övdükleri Kemal Bey’e yüklediler. Türkiye’yi yönetmeye yetkili gördükleri kişiyi kendi partilerini yönetmeye zorlamaya çalıştılar. Yeterli bulmadılar. Değerli kardeşlerim, başta CHP olmak üzere muhalefetin tarihine baktığınızda bunun gibi sayısız tuhaflıklar ve skandallarla karşılaşırsınız. Anadolu halkını hiçbir zaman hizmete ve saygıya layık görmediler. Biraz emek verip, çok çalışarak seçmenin kalbini ve aklını kazanmak yerine kolay yolu seçtiler. Son seçimlerde olduğu gibi bazen vesayet merkezlerinden, bazen emperyalist güçlerden, bazen de terör baronlarından yardım istediler. Kandil’deki terör liderleri aylarca açıkça kendilerine oy istedi. Öyle değil mi? Kandil’den oy istediler. Tekirdağlı, Kandilli kardeşim, 50 gün sonra sandıkta bunlara gerekli cevabı vermeye hazır mıyız? CHP ve müttefikleri bu utanmazlığa bir kez bile itiraz etmediler. Bugün dikkatli olun, kapalı kapılar ardında bölücü örgütün uzaktan kontrol ettiği yapılarla çay demlemiyorsunuz, onlar demleyerek seçimi kazanmanın hesabını yapıyorlar. Neden bu tür yöntemlere başvuruyorlar biliyor musunuz? Çünkü millete, milli iradeye saygıları yok. Demokrasiye ve demokratik kültüre bağlılıkları yoktur. Türkiye’nin önünü açmakta, yeni yatırımlarla şehirlerimizi geliştirmekte hiçbir sıkıntı yok. Onun yerine ne var? Tek parti döneminin faşizmine duyulan bir özlem var. Vatandaşı küçümseme hastalığı, terör örgütlerine şaşı bakma zihniyeti var. Siyasi başarıları için her şeyi yapmaya cesaret edemiyorlar. Seçim meydanlarında tutamayacakları sözler vermelerinde bir ihanet var. Ama artık milletin gözünde tüm kredileri tükendi, sıfırı tükendi. İnşallah 31 Mart’ta CHP’nin istismar ve terör politikası sona erecek” dedi.
‘SALDIRGANLARDAN BİRİ YAKALANDI’
Küçükçekmece Belediye Başkanı adayı Aziz Yeniay’ın, seçim kampanyası sırasında yaşanan menfur olayı bir kez daha kınadığını belirten Erdoğan, “Saldırıda yaralanan vatandaşımıza Rabbimizden acil şifalar diliyorum. İstanbul Emniyetimiz ve İstanbul Şefimiz” dedi. Cumhuriyet Savcılığı gerekli soruşturmayı titizlikle yürütüyor. Türkiye’nin hiçbir şekilde sorumluluğu yoktur. Ne olursa olsun güvensizlik ve huzursuzluk ortamına sürüklenmesine asla izin vermedik. Mücadelemizi sonuna kadar olduğu gibi kararlılıkla sürdüreceğiz. Terör örgütlerine, suç şebekelerine, çetelere, şehir eşkiyalarına, milletimizin canına, malına kasteden tüm alçaklara karşı 21 yıldır. Bu vesileyle dün yaşanan olaydan sonra bunun farklı kanallardan geçmesini temenni ediyoruz.” Dileklerini ileten tüm siyasi parti liderlerine teşekkür ediyorum. Siyaset kurumunun bu konudaki duyarlı tutumunu demokrasimiz adına takdir ettiğimizi burada bir kez daha ifade etmek isterim. Bir tanesi yakalandı, diğerlerini de inşallah yakalayacağız” dedi.
‘TESLİM VERDİĞİMİZ KONUT VE KÖY EVİ SAYISI 31 BİNDEN FAZLA’
Erdoğan, deprem bölgesine yaptığı ziyareti şöyle anlattı:
“Sevgili Tekirdağlılar, geçtiğimiz hafta, ‘yüzyılın felaketi’ olarak nitelendirilen 6 Şubat depreminin birinci yıl dönümüydü. 53 binden fazla insanı toprağa verdiğimiz bu büyük felaketin yıl dönümünü, Depremzedelere kucak açtık, taziyelerimizi ilettik.Biz de devlet olarak bu zor günde onların yanında yer alıyor, acılarını en içten ifadelerle ifade ediyoruz.Deprem bölgesini paylaştığımızı gösterdik.Ziyaretimizde hükümetimizin ne kadar duyarlı olduğunu bir kez daha gösterdik. deprem kuşağını hiçbir zaman ihmal etmedi ve ihmal etmeyecek.İmalatları tamamlanan afet konutları ve köy evleri için kura çekerek hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik.Söz yok, konuşma yok, şimdi tüm illerimizi geziyoruz. ve evleri hak sahiplerine teslim ediyoruz. Ziyaret ettiğim 5 ilde bizzat teslim ettiğimiz ev ve köy evi sayısı 31 binin üzerindedir. Deprem turist görmese ve kabul etmese de devletimizin şefkat eli her zaman üzerindedir. deprem bölgesinde. Durmak yok yola devam. Bu gerçek, yurt dışından bölgeyi ziyarete gelen yabancı basın mensuplarında da açıkça dile getirilmektedir. Sadece 11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı değil, 85 milyonluk hepimizi mağdur eden bu felaketi Allah’ın izniyle atlatacağız ve aşacağız. Her zaman söylediğimiz gibi gideni geri getiremeyiz ama maddi kayıpları telafi etmek mümkün. Bu sürecin bize hatırlattığı en önemli şey depreme dayanıklı binalar ve konutlar inşa etmemiz gerektiğidir. Aslında son 21 yılda TOKİ aracılığıyla 1 milyon 300 binin üzerinde konut üreterek bu konuda önemli mesafe kat ettik. Aynı şekilde kentsel dönüşüm projelerini destekleyip teşvik ederek, hukuki süreçlerini kolaylaştırarak da kararlılığımızı ortaya koyduk. Bütün bunları muhalefetin engelleme çabalarına rağmen yaptık. Siz de çok iyi biliyorsunuz. Bize TOKİ’yi ve kentsel dönüşüm sorununu anlatmaktan vazgeçmediler. Vatandaşlarımızın aklını karıştırmak için saçma sapan yalanlar yayıyorlar. Mahalle ve apartman sakinlerini örgütleyerek, provokasyon yaparak, yasal destekle provokasyon yaparak kentsel dönüşüm projelerini sabote ettiler. Yönettikleri şehirleri depreme dayanıklı hale getirmek için reklama verdikleri değerin yarısını bile vermediler. Kentsel dönüşümle kentlerini depreme hazırlamak yerine, belediye başkanlarının bile harekete geçerek vatandaşların önünde gösteriler yaptığını gördük. Ne yazık ki bugün de aynı umursamazlığı sürdürüyorlar. Bir yıl önce yaşadığımız büyük acıya ve yıkıma rağmen illerimizi afetlere hazırlamak için somut bir adım atmıyorlar. Mesela Tekirdağ’da da bu çarpık bakış açısının var olduğunun farkındayım. 31 Mart’tan sonra hükümet ve belediyelerle iş birliği yaparak kentsel dönüşüm süreçlerini daha da hızlandıracağız. Buna hazır mıyız? Özellikle plansız ve sağlıksız yapılaşmanın yaygın olduğu, deprem riski yüksek olan illerimize daha fazla odaklanacağız.”
‘TEKİRDAĞ’I KALDIRACAĞIZ’
Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cüneyt Yüksel ile Tekirdağ’ı yeniden ayağa kaldıracaklarını belirten Erdoğan, “Yine Tekirdağ diyoruz. Genç, dinamik bir yapıya sahip olan Tekirdağ’da merkezi hükümet ve Tekirdağ Belediyesi el ele verecek ve biz yükselteceğiz. Tekirdağ ayağa kalktı, Tekirdağ da.” “Bu süreçte bizlere destek vereceğinize ve bizi bu mücadelede yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum. Devlet işlerinde olduğu gibi yerel yönetimde de Tekirdağ’a hak ettiği hizmetleri vermek istiyoruz. Tekirdağ’ın acilen gerçek anlamda ihtiyaç duyduğu açıktır. AK Parti ve Cumhur İttifakının belediye vizyonu. İnşallah 31 Mart yerel seçimleri bu noktada Tekirdağ’ımız için milat olur. Tekirdağ’ın ve Tekirdağlı kardeşlerimin seçime vardıklarında en doğru ve en doğru kararı vereceğinden hiç şüphem yok. 31 Mart’ta sandığa gideceğiz. Tekirdağ’a soruyorum hazır mıyız? Tekirdağ, 31 Mart’ta ‘Türkiye Yüzyılı’nın şehirlerine hazır mıyız? 31 Mart’ta gerçek belediyeciliği mi tercih edeceğiz? Kapıdan kapıya gitmeye hazır mıyız? Bunun için seçim gününe kadar kapımız var mı? Büyük ve güçlü Türkiye vizyonumuza sımsıkı sarılmaya hazır mıyız? Seçim gecesi Tekirdağ’la Türkiye haritasını Cumhur İttifakı’nın renklerine boyamaya hazır mıyız? “Allah razı olsun.” hepiniz” dedi.
‘EMANETİ SAHİBİNE TESLİM EDECEĞİZ’
Tekirdağ’a güncel rakamlarla 157 milyar lira yatırım yaptıklarını belirten Erdoğan, “Asya-Avrupa koridorunun ilk bölümünü oluşturan Halkalı-Kapıkule hızlı tren projemizle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu proje 2 bölümden oluşuyor. 153 kilometrelik Çerkezköy-Kapıkule kesimi ve 76 kilometrelik Halkalı-Çerkezköy sınırında çalışmalar devam ediyor. Türkiye’yi bütün olarak kalkındırmak, büyütmek ve yüceltmek için çalışıyoruz. Bütün bu çabayı koltuk ya da siyasi talih uğruna yapmıyoruz. Ama çocuklarımıza daha müreffeh, daha güçlü, daha prestijli bir Türkiye bırakmak için… Ne diyoruz? Bu milletin efendisi olmak için değil; “Biz hizmetkar olmak için geldik. Eksikliklerimizden, hatalarımızdan ya da elimizde olmayan nedenlerden dolayı ortaya çıkan bazı sorunlar olabilir. Bir gün emaneti sahibine teslim edeceğiz” dedi.
‘TEKİRDAĞ’IN CHP’NİN BİREYSELLİK SİYASETİNE ZORU YOK’
Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “85 milyonun her bir bireyi, devletimizin bekası, milletimizin huzuru, çocuklarımızın aydınlık geleceği için döktüğümüz terin şahididir. Bir markaya imza atalım diyorum.” 31 Mart’ta Tekirdağ’da yeni yol. Peki ne yapacağız? Bu 50 Her gün daha çok çalışmaya hazır mıyız? Tekirdağ, CHP’nin korku ve sömürüye dayalı etkisizleştirme politikasına mecbur değil, kınanmıyor. Tekirdağ Kalkınma ve ilerleme yerine CHP’nin beceriksiz yönetimi altında ayakta kalma mücadelesi.Tekirdağ Endişeleri’nde muhalefetin istismar ettiği sahte ve sanal ağlar artık hizmetin önüne geçmemeli.Tekirdağ mevcut durumdan çok daha iyisini hak ediyor.Artık hizmetleri hak ediyor Büyük şehir kimliğine uygun olarak Tekirdağ’ı düştüğü bu koridordan hep birlikte çıkaralım. Tekirdağ’ı Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonuyla buluşturalım. Sizi buluşturalım. Kentimizi ileriye taşıyacak güçlü bir ekip kurduk. Bu konuyla ilgili her yönüyle. Başka hesap peşinde koşmadan sadece hizmet verecek, her an yanınızda olacak yetkin isimleri aday olarak seçtik. Tüm adaylarımız geçtiğimiz günlerde tanıtıldı. Biz tüm belediye başkan adaylarımıza güveniyor, inanıyoruz ve kararlıyız ve kazanacağız. Başta büyükşehir olmak üzere Tekirdağ’ın tercihinin bu sefer Cumhur İttifakı’ndan yana olacağını umuyoruz. Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet ediyorum. 31 Mart akşamı Tekirdağ’dan güzel haberler bekliyorum. Şimdi son kez soruyorum. Tekirdağ, 31 Mart’ta gerçek belediyeciliği mi tercih edeceğiz? Tekirdağ, 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’nı destekliyor muyuz? Allah yolumuzu ve bahtımızı açık etsin.”
