Hayatını İstanbul kültürüne adamış Cemalettin Server Revnakoğlu’nu tanıtmayı amaçlayan ‘Kültür Tarihimizin Eşsiz Arşivi Cemalettin Server Revnakoğlu ve İstanbul Sempozyumu’ bugün Fatih’te gerçekleşti.
Fatih Kültür Sanat Merkezi’nde 4 oturumdan oluşan sempozyumda; İlber Ortaylı, Mustafa Koç, Haşim Şahin, Beşir Ayvazoğlu, Alim Kahraman ve Azmi Özcan gibi birçok değerli isim Revnakoğlu’nu tüm yönleriyle konuştu.
‘REVNAKOĞLU GÖZLEM VE GÖRÜŞLERİNİ BİR TARİH BİLİNCİ VE SORUMLULUĞUYLA KAYDETTİ’
Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, ‘Bugün farklı başlıklarda hazırladığımız sempozyum sunumlarıyla Revnakoğlu’nun dünyasının içine bakma fırsatı bulacağımızı düşünüyorum. Revnakoğlu’nun 1968’deki ölümüne kadar yaşadığı yıllar, bildiğiniz gibi büyük değişimlerin yaşandığı bir döneme denk geliyor. İmparatorluktan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş dönemini yaşayan ve değerli olaylarına bizzat tanık olan Revnakoğlu, bir tarihçi bilinci ve sorumluluğuyla gözlemlerini ve niyetlerini kayda geçirmiştir. Toplumsal ve kültürel alanda yaşanan sarsıcı ve yapısal değişimlerin etkilerine yazılarıyla ayna tuttu. Elimizdeki arşiv, köklerine tutunmak isteyen bir aydının gönül emeğini ayna berraklığında yansıtıyor. Tükenmez bir azimle yürüttüğü bu işinin temel motivasyonu hiç şüphesiz geleceğe olan tutkusundan, bize ve bizden sonra geleceklere sesini duyurma arzusundan kaynaklanmaktadır.”
Başkan Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Bu arada şunun altını çizmek isterim: Revnakoğlu’nun notları ve bu notlardan hareketle hazırladığımız kitabımız; Geçiş dönemi İstanbul’unu ait olduğu medeniyetin tüm boyutlarıyla anlatmayı başarırken, yakın tarih çalışmaları için de oldukça önemli bir kaynak görevi görmektedir. Bu eşsiz kaynağın birbirinden değerli yeni eserlerle taçlandırılması ve her sayfasının hakkıyla değerlendirilmesi en büyük dileğimizdir. Revnakoğlu’ndan öğreneceğimiz çok şey olduğuna inanıyorum. Özellikle gençlerimiz, genç araştırmacılarımız, kendi çağımız, kültürümüz, değerlerimiz; Tıpkı Revnakoğlu gibi, içtenlikle bakmayı bilmek, bu şehir için özveri ve aşkla çalışmak, geleceğimiz için çok büyük bir değerdir.’
‘REVNAKOĞLU, SAĞLAM BİR KÜLTÜRÜM OLDUĞU İÇİN HER İKİ KÜLTÜRÜ DE KORUYAN BİR İNSANDIR’
Revnakoğlu’nun Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki geçiş dönemine denk geldiğini söyleyen İlber Ortaylı, “Fatih Çarşamba günü Fethiye dediğimiz semtte oturan Revnakoğlu, her iki kültürü de muhafaza eden bir insan çünkü bir yurdumuz var. katı kültür.Bugünkü gibi değil ama klasik bir Osmanlı kültürü var.Biraz ilerde Osmanlının en önemli mütercimi olan dramanın yaşadığı bölge.Osmanlıcılık,İslamiyet,İmparatorluk kültürü değil. Abartmak için vurguladım ama mangal gibi doğal olarak yaşanan ve sindirilen yemek gibi bir kültür. Revnakoğlu da bu insanlardan biri’ dedi.
İstanbul’u tanımak için Revnakoğlu’nun arşivleri başta olmak üzere İstanbul’a dair önemli kitapların okunması gerektiğini vurgulayan Ortaylı, gençlere şu tavsiyelerde bulundu:
‘Gezecek paramız yok, bu otobüs parasına da gidiyor’ demeyin. Otobüse bile binme, sadece yürü. Surların içinde yürümek gerekiyor, burası Suriçi İstanbul, adı Dersaadet. Özel bir otoritedir. Kaza ipeğinde en üst sırayı Dersaadet Kadıları alırken, bunu Kazaskerler izlemektedir. Hepsinin adı Fatih, itirazım yok, Suriçi Fatih’i arayıp gezin lütfen. Gezinmek çok kolay.’
İşin henüz bitmediğini belirten Prof. Dr. Mustafa Koç, Üsküdar’ı anlamadan Fatih’i, Fatih’i anlamadan Eyüp’ü anlamanın mümkün olmadığını söyledi. Bundan sonraki etaplarda Bursa ve Edirne notlarını da vermeyi düşünüyorum” dedi.
