Gevşeme döngüsüne giren Fed cephesinden gelen mesajlar piyasa aktörleri tarafından enine boyuna irdelenirken, Wall Street’in büyük bankaları da Fed’in para politikası patikasındaki gelecek durakları analiz etmeye başladı.
Bank of America Research ve Goldman Sachs, Fed’in 4 yıl aradan sonra faiz oranını indirmesinin ve 50 baz puan gibi güçlü bir indirim yapmasının ardından faiz beklentilerini revize etti.
Bank of America, Fed’in 2024’ün geri kalanında faizi 75 baz puan ve 2025’te 125 baz puan düşürerek yüzde 4,75-5 seviyesinden 2,75-3 seviyesine indireceğini tahmin etti.
Dahö önce Fed’in 2025’te her çeyrek dönemde faiz indireceğini öngören Goldman Sachs ise bu beklentisini Kasım 2024’ten Haziran 2025’e kadar her toplantıda 25 baz puan indirim yönünde değiştirdi.
BlackRock ise Fed’in faiz indirimlerinin 2 yıl boyunca devam etmesini bekliyor.
BlackRock Küresel Yatırım Ekibi Başkanı Rick Rieder, Fed’in faizleri 50 baz puan düşürme kararından çıkarılacak en önemli sonucun, merkez bankasının önümüzdeki iki yıl boyunca faizleri sürekli olarak düşüreceği olduğunu savundu.
Rieder, sabit getirili varlıkların bu hareketten fayda sağlayacağını, ancak bunun düz bir çizgi şeklinde olmayacağını ifade etti.
Powell’ın mesajları daha şahin algılandı
Fed Başkanı Jerome Powell, işgücü piyasasına yönelik riskler artarken ABD ekonomisinin gücünü korumak için bankanın diğer yetkililerini büyük bir faiz indirimi gerçekleştirmeye yönlendirdi.
Fed Başkanı, ABD ekonomisi hala güçlüyken tarihi sıkılaştırma kampanyasını büyük bir hamleyle geri çekmeye başlamanın bir daralma olasılığını sınırlamaya yardımcı olacağını söyledi. Ancak Fed’in ileriye dönük olarak benzer bir hızda hareket edeceğini taahhüt etmemeye dikkat ederek, gelecekteki hamlelerin ekonominin önümüzdeki aylarda nasıl bir performans göstereceğine bağlı olacağını söyledi.
Powell, iki günlük politika toplantısının sona ermesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “İşgücü piyasası gerçekten sağlam durumda ve bugünkü politika hamlemizle niyetimiz bunu korumak. Bana göre bunun mantığı – hem ekonomik açıdan hem de risk yönetimi açısından – açıktı” dedi.
